İstanbul’un Bağcılar ilçesinde hizmet veren bir inşaat şirketi, 2019 yılında şehrin pek çok noktasına yaptığı rezidans projelerini, Rus, Çin vatandaşlarına sattı. Toplam 250 dairenin satıldığı projede yatırımcılara, “Bu daireleri bize geri kiralayacaksınız, biz otel gibi işleteceğiz, size 3 yıl boyunca yıllık 20.000–30.000 USD net kazanç garanti ediyoruz” denildi.
Piyasa değerinin 5 ila 6 katı fiyatla satılan daireler için döviz endeksli kira getirisi, vatandaşlık hakkı ve risksiz yatırım vaatlerinde bulunuldu. Başta bazı yatırımcılara ödeme yapılması, sistemin çalıştığına dair güveni pekiştirirken gerçek bambaşka çıktı. Söz konusu ödemeler bir süre sonra kesilince, ödemelerin kiralama gelirinden değil, yatırımcıların sisteme koyduğu paralardan karşılandığı ortaya çıktı.
İnşaat şirketinin tapuların devrinden önce dairelerin üzerine 13 yıllık “kira yükümlülüğü” şeklinde şart koyduğu ve gizlenen bu şerh sayesinde, daire sahiplerinin evlerini boşaltamadığı, satamadığı ve kiraya veremediği ortaya çıktı. Yatırımcılar, projelerin mimari projeye aykırı olarak inşa edildiğini de tespit etti. Mesken olması gereken dairelerin aslında otel odası formatında yapıldığı, binalara girişin sadece şirketin kontrolündeki dijital anahtar sistemiyle sağlandığı ortaya çıktı.
Dairelerin elektrik ve suyunun da ortak sayaçtan verildiği, bu sayaçların yine şirket kontrolünde olduğu anlaşıldı. Öte yandan şirket, hakkını aramak isteyen vatandaşlara ise dairelerin satış sözleşmesinde yer alan imzaları yetkisiz kişilerin attığını iddia etti.
Mağdur olan yatırımcı Alexev Lebedev ise yaşadıklarını anlattı. Eylül 2022’de söz konusu projeye yatırım yapan kişi, Kendi dairemi kullanamıyorum. Kiralayamıyorum. Herhangi bir gelir elde edip satamıyorum. Beni gerçek olmayan bir varlığa mahkum ettiler. Sonra yasal işlem başlattım. Süreci oyalamak için kasıtlı olarak çalıştılar ve usul engelleri çıkardılar. Hatta sözleşmelerde kendi imzalarının geçersiz olacağını iddia ettiler” dedi.
SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Bazı yatırımcılar avukatları aracılığıyla Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Başsavcılık tarafından başlatılan nitelikli dolandırıcılık soruşturmasında 50 mağdurun yer aldığı tespit edildi.
“BİR YATIRIM DOLANDIRICILIĞIDIR”
Dosyadaki 40 mağduru temsil eden avukat Barış Erkan Çelebi sürecin bir ticari anlaşmazlık değil, organize bir suç olduğunu vurgulayarak, “Bu projede zarar görenlerin tamamı yabancı asıllı insanlar. Henüz kesinleşmiş bir ceza kararı yok, dolayısıyla masumiyet karinesi var. Ama biz bu yapılanların sistemli ve planlı bir şekilde yapıldığını, insanların iradeleri sakatlanarak onlara ağır maddi zararlar verildiğini mahkemede kanıtlayacağız” dedi.
Şirketten kamuoyuna henüz herhangi bir açıklama yapılmazken, mağdurlar sosyal medyada oluşturdukları gruplarla seslerini duyurmaya çalışıyor. Projede “ortak” olarak adı geçen uluslararası otel markalarının bu süreçten haberdar olup olmadığı ise belirsizliğini koruyor.