İsrail’e açılan ‘soykırım’ davası başladı: ‘Gazze’deki eylemleri niyetini kanıtladı’

Güney Afrika’nın 7 Ekim 2023’te başlayan saldırılara işaret ederek Gazze Şeridi’ndeki Filistin halkına ‘soykırım’ yaptığı gerekçesiyle İsrail hakkında açtığı dava, Hollanda’nın Lahey kentindeki Uluslararası Adalet Divanı’nda (ICJ) bugün görülmeye başlandı.

AA’nın aktardığına göre, duruşmanın ilk gününde Güney Afrika tarafı, İsrail’e yönelik suçlamalarını gerekçe ve delilleriyle Divan’a sundu. Duruşma, Güney Afrika ve İsrail tarafından sadece bu dava için atanan ad hoc hakimlerin yeminleriyle başladı. Daha sonra Divan Başkatibi Philippe Gautier, Güney Afrika’nın ihtiyati tedbir taleplerini okudu.

Güney Afrika tarafı adına ilk söz alan bu ülkenin Hollanda Büyükelçisi Vusimuzi Madonsela, “Yaygın insan hakları ihlallerinin on yıllardır cezasız kalması İsrail’i cesaretlendirdi” dedi. Duruşmada Güney Afrika tarafını temsil eden hukukçular İsrail’e, Gazzelilere yönelik bilinçli eylemlerinin soykırım niyetini kanıtladığı suçlamasını yöneltti.

GAZETECİLERİN ÇEKTİĞİ FOTOĞRAFLAR KANIT OLARAK SUNULDU

Uluslararası Adalet Divanı’nda görülen duruşmada Güney Afrika’yı temsil eden avukatlardan Adila Hassim’in hitabı sırasında kanıt olarak AA’nın fotoğrafları da gösterildi. Fotomuhabiri Fadi Alwhidi’nin çektiği fotoğrafta Gazze’de 23 Aralık’ta Filistin Sivil Savunma ekipleri tarafından Beyt Lahya kentinde enkaz altından çıkarılan cesetlerin Endonezya Hastanesi’nin yakınında hazırlanan toplu mezara defnedildiği görülüyordu.

Fotomuhabiri Mohammed Fayk tarafından çekilen fotoğrafta da aynı şekilde 30 Ekim 2023 tarihinde Gazze’de bazı mezarlıklarda boş yer kalmaması nedeniyle Fatayer ailesinin naaşlarının topluca bir bölgede defnedildiği kameraya yansımıştı.

Güney Afrika’yı temsil eden avukatlardan Adila Hassim, bugünkü duruşmada söz alarak soykırımın delillerinin başvuru dosyasında mevcut olduğunu ve BM kurumlarınca da tescil edildiğini belirterek, “Eylemleri, soykırım sonucunun çıkarılabileceği sistematik davranış kalıbı göstermektedir” dedi. İsrail’in öldürdüğü kişilerin sayısının ‘Gazze’de hiçbir yerin güvenli olmadığını’ gösterdiğini söyleyen Hassim, Gazzelilerin bir kısmının İsrail’in ‘güvenli koridor’ ilan ettiği bölgelerde öldürüldüğünün altını çizdi.

Hassim, “İsrail, her bir bombanın kaç sivilin hayatına mal olacağının tam olarak bilincinde olarak benzersiz ve emsalsiz sayıda sivili öldürmüştür” ifadelerini kullandı.

‘TEDBİR TALEBİNİ KABUL ETMEK İÇİN TEHLİKENİN VARLIĞINA İHTİYAÇ VAR’

Güney Afrika’yı temsil eden avukatlardan Tembeka Ngcukaitobi de Divan’ın Güney Afrika’nın tedbir taleplerini kabul etmek için ‘soykırımın gerçekleştiğine’ değil mevcut deliller ışığında ‘soykırım tehlikesinin varlığına’ ihtiyaç duyduğunu belirtti.

Avukat Ngcukaitobi, Güney Afrika’nın İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere yönelik soykırım söylemine dikkati çekerek, 15 BM Özel Raportörü ve 21 BM Çalışma Grubu üyesinin de Gazze’de yaşananların soykırım olduğu konusunda uyarıda bulunduğunu hatırlattı. İsrail askeri yönetimi ve devlet görevlilerinin soykırım niyetini açığa vuran açıklamalar yaptığını ifade eden Ngcukaitobi, bu kişilerin Gazzelilerin yok edilmesi ve Gazze’nin tamamen yıkılmasını istediklerini dile getirdiklerini anlattı.

‘DURUM BUNDAN ACİL OLAMAZ’

İhtiyati tedbir taleplerine ilişkin duruşma verilen aranın ardından devam etti. Aranın ardından söz alan Güney Afrika’yı temsil eden avukatlardan Max du Plessis, İsrail’in soykırımı engellemede ve cezalandırmada yetersiz kaldığının makul şekilde görüldüğüne işaret etti.

Avukat Blinne Ni Ghralaigh da Gazze’deki insani duruma işaret ederek kıtlığın yaklaştığını ve Gazze’nin yaşanılmaz bir yer haline geldiğini dile getirdi. Bazı cesetlerin sokak hayvanları tarafından parçalandığını, insanların enkazdaki yakınlarını çıplak ellerle çıkarmaya çalıştığını söyleyen avukat, Gazze’de yaralanan çocukların anestezi yapılmadan ameliyat edildiğini, evlerin yıkıldığını, sağlık çalışanlarının hedef alındığını anlattı.

Avukat Ni Ghralaigh, her gün ortalama bir sağlık personelinin öldürüldüğüne dikkati çekerek “BM’nin insani ateşkes çağrıları karşılıksız kaldı. Durum bundan daha acil olamaz” dedi.

Ni Ghralaigh, “Gazze’deki soykırım, cep telefonlarımıza, bilgisayarlarımıza ve televizyon ekranlarımıza canlı olarak aktarılan Filistin halkına yönelik soykırımın dehşetine rağmen, kurbanlarının dünyanın bir şeyler yapabileceği umuduyla kendi yıkımlarını gerçek zamanlı olarak yayınladıkları tarihteki ilk soykırım oldu” ifadelerini kullandı.

Duruşmanın ilk günü, Güney Afrika’nın Amsterdam Büyükelçisi Vusimuzi Madonsela’nın ülkesinin Divan’dan İsrail aleyhine talep ettiği 9 ihtiyati tedbiri okumasının ardından sona erdi.

İSRAİL, HAKKINDAKİ SUÇLAMALARA KARŞI SÖZLÜ SAVUNMA YAPACAK

Lahey’deki Barış Sarayı’nda (Vredespaleis) bugün yerel saatle 10:00’da (TSİ 12.00) başlayan duruşmanın ilk gününde, davacı Güney Afrika Cumhuriyeti, soykırım suçlamasına ilişkin savlarını sözlü olarak dile getirdi. Güney Afrika öncelikli olarak İsrail’in Gazze’deki tüm askeri operasyonlarının derhal askıya alınması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini istiyor. Yüksek Mahkeme öncelikli olarak bu talebi ele alacak. Cuma günü de İsrail, hakkındaki suçlamalara ilişkin sözlü savunma yapacak.

İsrail’in talebi üzerine bugün ve yarın yapılacak sözlü oturumlar, birer saat uzatıldı. Duruşmalar, iki gün boyunca 10:00 – 13:00 saatleri arasında görülecek ve Uluslararası Adalet Divanı’nın internet sitesinden canlı olarak izlenebilecek.

TBMM HEYETİ DE DAVAYI TAKİP ETMEK İÇİN LAHEY’E GİTTİ

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel başkanlığındaki heyet de Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’nda açtığı ‘soykırım’ davasındaki duruşmaları takip etmek üzere dün Lahey’e gitti.

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Yüksel, Divan’daki duruşmaları takip etmek ve temaslarda bulunmak üzere, Avrupa Birliği (AB) Karma Parlamento Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Emrah Karayel ve Anayasa Komisyon Üyesi ve Denizli Milletvekili Cahit Özkan ile Hollanda’nın idari başkenti Lahey’e ulaştı.

Yüksel AA’ya yaptığı açıklamada, bugün başlayacak duruşmaların Güney Afrika’nın ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin olduğunu ve 2 gün süreceğini belirterek, bu süre zarfında dünyanın birçok yerinden davayı takip edecek hükümet yetkilileri, diplomatlar, insan hakları kurumlarından temsilciler ve hukukçularla da temaslarda bulunacaklarını kaydetti.

“Güney Afrika’nın İsrail aleyhine yaptığı başvuruyu memnuniyetle karşılıyoruz” diyen Yüksel, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Filistin topraklarındaki uluslararası hukuk ihlallerinin artarak devam ettiğini kaydetti. Yüksel, Güney Afrika’nın İsrail aleyhinde dava açarak ihlallerin durdurulmasına yönelik attığı adımın önemli olduğunu dile getirdi.

İSRAİL’İ ESKİ YÜKSEK MAHKEME BAŞKANI TEMSİL EDİYOR

Güney Afrika tarafından 29 Aralık’ta açılan davada, İsrail’in Gazze’deki eylemlerinin ‘soykırım niteliğinde’ olduğu ifade edilmişti. Dava dilekçesinde, İsrail’in ‘Gazze’deki Filistinlileri daha geniş bir ulusal, ırksal ve etnik grubun parçası olarak yok etmeye yönelik özel bir niyete’ sahip olduğu savunulmuştu. İsrail’in BM Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal ettiğini belirten Güney Afrika, İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonlarının derhal askıya alınması için ihtiyati tedbir kararı çıkarılmasını istedi. Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail hükümetinin Gazze’deki uygulamalarını kendi ülkesindeki ‘Apartheid rejimiyle’ kıyaslıyor.

Lahey’de görülen duruşmalarda İsrail’i eski yüksek mahkeme başkanı Aharon Barak temsil ediyor. İsrail hükümeti, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin iddialarına sert bir dille karşı çıkıyor.

İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lior Haiat, sosyal medya platformu X aracılığıyla yaptığı açıklamada, “İsrail, Güney Afrika tarafından yayılan kan iftirasını ve Uluslararası Adalet Divanı’na başvurusunu tiksintiyle reddediyor” dedi. Sözcü Güney Afrika‘yı ‘İsrail Devleti’nin yıkılması çağrısında bulunan bir terör örgütüyle işbirliği yapmakla’ da suçladı.

Haiat, “Güney Afrika’nın iddiası hem fiili hem de hukuki dayanaktan yoksundur, ve Mahkeme’nin alçakça ve aşağılayıcı bir şekilde istismar edilmesini teşkil etmektedir” ifadelerini kullandı. Güney Afrika’nın bu girişimi, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve diğer hükümet yetkilileri tarafından da tepkiyle karşılandı. (DIŞ HABERLER)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir