“`html

Sağlıklı İnsani Güvenin Temel Unsurları Neler?
Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, sağlıklı bir özgüvenin, bireyin kendine dair kapsamlı bir değerlendirme yaptığını belirtiyor. “Özgüven, kendi değerini bilmek, yeteneklerine inanmak ve yaşamın sunduğu meydan okumalarla başa çıkabilme yetisi olarak tanımlanabilir” diyor. Demir, sağlıklı özgüvenin yapı taşlarını şöyle aktarıyor: “Gerçekçi öz değerlendirme, aşırı övgü ya da aşağılama yapmamak, kendi değerimizi kabullenmek, başarıdan bağımsız olarak kendimizi sevmek, hatalara açık olabilmek, bu hatalardan ders çıkarmak ve pes etmemek. Ayrıca, bağımsız kalıp sağlıklı sosyal ilişkiler kurmak da çok önemlidir.”

Özgüvenin Dengeyi Nasıl Etkilediği
Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, özgüvenin genetik yapılarla ilişkili olabileceğine ancak seyirci olduğu temel etkinin sosyal faktörler ve yaşantılar olarak şekillendiğine dikkat çekiyor. “Çocukluk döneminde bakım veren kişilerin tutumları, başarı ya da başarısızlık ile ilgili geri bildirimler ve sosyal etkileşimler, bir bireyin özgüven yapısını oluşturuyor” şeklinde konuştu. Düşük ve aşırı özgüven hakkında değerlendirmelerde bulunan Demir, “Düşük özgüven, sosyal kaygı, depresyon, aşırı sorgulama, başarı korkusu gibi durumlar yaratabilirken, aşırı özgüven ise zamanla kibir ve empati eksikliği gibi sorunlara yol açabilir” dedi. “Her iki uç da yaşam kalitemizi etkileyebilir; düşük özgüven bizi sürekli şüpheye iterken, aşırı özgüven gerçeklerle bağımızı koparabilir.”

Hataları Deneyim Olarak Değerlendirmek
Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, sağlıklı bir özgüven dengesinin sağlanması için şu önerilerde bulunuyor: “Kendi güçlü ve zayıf yanlarınızı nesnel bir biçimde değerlendirmek oldukça önemlidir. Kendinizi olduğunuz gibi kabul etmek ve açık görüşlü olmak, sağlıklı özgüvenin temellerindendir. ‘Her şeyde en iyisi olmak zorundayım’ yerine, ‘Elimden gelenin en iyisini yapıyorum ve gelişme istiyorum’ felsefesini benimsemek, özgüveni korumalıdır.” Özellikle hata yapmanın öğrenmenin en güçlü yollarından biri olduğunu vurgulayan Demir, “Hataları başarısızlık olarak değil, deneyim olarak görmek, daha cesur adımlar atmanıza ve kendinize güvenmenize yardımcı olur. Örneğin, hata yaptığınızda kendinize ‘Bu durumdan ne öğrenebilirim?’ sorusunu sormak, gelişiminiz için faydalı bir yaklaşım olacaktır” dedi.

Kendi Değerimizi Dış Etkenlerden Bağımsız Olmalı
Merve Umay Candaş Demir başkalarının onayına bağımlı olmanın özgüveni dalgalandırabileceğini belirterek, “Kendimizi sürekli başkalarının beğenisine göre değerlendirmek, eleştiri durumunda özgüvenimizi zedeleyebilir” dedi. “Sağlıklı bir özgüven için kendi değerimizi dış etkenlerden bağımsız olarak kabul etmeyi öğrenmeliyiz. Kendi kararlarımıza güvenmek ve içsel sesimizi dinlemek bu sürece yardımcıdır. Hayatın sürekli değişen koşullarında, uyum sağlamak ve alternatif çözümler geliştirmek özgüvenin temelidir. ‘Planım işlemedi, ben başarısızım’ yerine ‘Bu beklemediğim bir durum, ama farklı yollar deneyebilirim’ demek özgüveni tesis eder.”

Küçük ve Ulaşılabilir Hedefler Belirlemek
Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, özgüvenin sabit bir özellik olmadığını, zamanla geliştirilebilen bir yetenek olduğunu vurguluyor. “Bilişsel davranışçı terapi (BDT) yöntemlerine göre, bireylerin kendilerine dair oluştukları inançlar ve deneyimler özgüven seviyesini belirler. Beyin nöroplastisitesi sayesinde, düşünce ve davranış kalıplarını değiştirerek özgüveninizi artırmak mümkün” diyor. Davranış psikolojisinde, küçük başarıların güven arttırdığına dikkat çeken Demir, “Albert Bandura’nın öz yeterlilik teorisi, bir alanda elde edilen başarılı deneyimlerin bireyin o alandaki güvenine olumlu etkisi olduğunu gösterir. Dolayısıyla büyük hedefler yerine küçük ve ulaşılabilir hedefler koymak, özgüven gelişimini destekleyebilir” önerisinde bulunuyor.

Olumlu İç Konuşmaların Gücü
Bilişsel psikolojinin bireylerin kendi iç sesleriyle kurduğu diyalogların, duygusal durumlarını etkilediğini belirten Demir, “Kendinize ‘Ben bunu yapamam’ ya da ‘Yeterince iyi değilim’ gibi olumsuz cümleler kurduğunuzda, zamanla bu duygular özgüveninizi zedeleyebilir. Oysa ‘Elimden gelenin en iyisini yapıyorum’ gibi olumlu düşünceler, kendinize olan inancınızı güçlendirebilir” diye aktardı. “Araştırmalar, beden dilinin yalnızca başkalarına değil, bireyin kendisine olan algısını da etkilediğini göstermektedir” diyen Demir, “Dik duruş, geniş beden hareketleri gibi pozların stres seviyesini düşürdüğü ve bireyin kendini daha güçlü hissetmesine yardımcı olduğu belirlenmiştir,” ifadesinde bulundu.

“Özgüven, Çalışarak Gelişen Bir Kas Gibidir”
Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, öğrenilmiş çaresizlik kavramının, bireylerin sürekli konfor alanında kalmasının yeni ve belirsiz durumlara karşı korku geliştirmelerine yol açabileceğini belirtiyor. “Özgüveni artırmanın en etkili yollarından biri, yeni deneyimlere açık olmaktır. Sosyal ortamlara girmek, yeni beceriler edinmek ya da sorumluluk almak, bireyin kendine güvenini pekiştirir,” diyor. Bunun yanı sıra, sosyal karşılaştırma teorisine göre, bireylerin başkalarıyla kıyas yaparak özgüvenlerini şekillendirdiklerini hatırlatan Demir, “Ancak sürekli olarak daha yetenekli bireylerle kıyas yapmak, özgüvenin düşmesine neden olabilir. Bunun yerine, kendi ilerlemenize odaklanarak geçmiş ile kıyas yapmak, daha sağlıklı bir özgüven geliştirilmesini sağlar. Özgüven, bir kas gibidir; ne kadar çalıştırırsanız o kadar güçlenir!” şeklinde vurguladı.
“`