Ayasofya Camii’nin ahşap kapısının kırılması davası
5 mins read

Ayasofya Camii’nin ahşap kapısının kırılması davası

Özden ATİK/ İSTANBUL, AYASOFYA-İ Kebir Cami-i Şerifi adıyla 24 Temmuz 2020 tarihinde ibadete açılan Ayasofya’nın içerisinde bulunan ziyarete kapalı alana izinsiz giren sanık Atif Kasar’ın ahşap kapıya zarar verdiği iddiasıyla “İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme”, “Konut dokunulmazlığını ihlal etme” suçlarından 5 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Mahkeme, halen tamir edilmeyen kapının kültür varlığı olup olmadığının sorulması için Kültür Müdürlüğü’ne yazı yazılmasına karar verdi.

İstanbul 12. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki ikinci duruşmaya, sanık Atif Kasar ile şikayetçi  Ayasofya Camii Sorumlu Müdürü Tuncay Ramazan ile İstanbul Vakıflar Birinci Bölge Müdürlüğü avukatı katıldı.

“KURUM ADINA ŞİKAYETÇİYİZ”

Şikayetçi Tuncay Ramazan, “Olay nedeniyle sanıktan kurum adına şikayetçiyim. Ayasofya sorumlu müdürü olarak kapının kırıldığı bilgisini aldığımda kameralardan inceleme yaptık. Kameralarda incelediğimiz ve görüntülerini tespit ettiğimiz şahıs huzurda bulunan kişidir” dedi.

O DÖNEMİN GÜVENLİK GÖREVLİSİ: “ÜÇ SAAT UYUDUĞUNU GÖZLEMLEDİK”

Ayasofya Camiisinde olay tarihinde güvenlik görevlisi olarak çalışan Turgay Benek ise tanık olarak dinlendi. Olay günü akşam vaktinde görevi devraldığını belirten Benek, “Sabah saatlerinde cami içerisinde girilmemesi gereken bölümdeki kapının kırık olduğunu fark ettim. Buraya normalde herhangi bir kimsenin girmesi yasaktır. Kamera görüntülerine baktım, bir erkek şahsın yaklaşık 10 dakika kapıyı zorladığını ve kapıyı kırarak bu bölmeden geçtiğini ve üst kata çıkarak yaklaşık üç saat kadar burada uyuduğunu gözlemledik. Bizim görüntülerde tespit ettiğimiz şahıs huzurda bulunan sanığa benziyor ancak görüntülerde şapka olduğu için teşhis yapamıyorum. Biz daha sonra ilgili yerlere başvurduk zararla ilgili herhangi bir tespit yapılmadı. Kapı tamir edilmemiştir, kültür varlığı olduğu için bilirkişi raporunun gelmesi bekleniyor diye biliyorum” şeklinde konuştu.

“KAPI TAMİR EDİLMEDİ”

Tanık ifadesinin ardından söz alan İstanbul Vakıflar Birinci Bölge Müdürlüğü avukatı Vural Şimal, “Biz zarara uğrayan kapıda herhangi bir tamir işlemi yapmadık. Çünkü öncelikle bu kapının kültür varlığı olup olmadığı ve hasarın ne kadar olduğu yönünde tespit yapılması gerekir. Kültür varlığına direkt müdahalede bulunamayız. Öncelikle bahse konu kapının bir kültür varlığı olup olmadığı ve tarihi eser sınıfında ise buna göre bir zarar tespitinin bilirkişi marifeti ile yapılmasını talep ediyoruz” dedi.

SANIK AVUKATI: “ALEYHE BEYANLARI KABUL ETMİYORUZ”

Tanığın ifadesine karşı konuşan sanığın avukatı Yunus Tilki ise ifadenin görgüye dayanmadığını, sadece kamera kayıtlarına dayandığını belirterek aleyhe ifadeleri kabul etmediğini belirtti.

KAPININ KÜLTÜR VARLIĞI OLUP OLMADIĞI ARAŞTIRILACAK

Mahkeme, Kültür Müdürlüğüne yazı yazılarak  kapının kültür varlığı olup olmadığı hususunda da inceleme yapılmasına karar verdi. Yazı cevabı geldiğinde gün beklenmeksizin sanığa zararın giderilmesi hususunda ihtarda bulunulmasına hükmeden mahkeme, olay anına ilişkin görüntülerin çözümü yapılması için dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar verdi. Duruşma ertelendi.

İDDİANAME

İddianamede, şikayetçi Ayasofya Camii Sorumlu Müdürü Tuncay Ramazan, denetimindeki güvenlikçilerden Ayasofya Cami içerisinde üst kata çıkış kapısı olan asma kilitli ahşap kapının bir erkek şahıs tarafından kırıldığı bilgisini aldığı, hemen Ayasofya Camisine geldiğini, içeride yaptığı inceleme de kapının kırık olduğu, üst kısmında yerinden çıkmış olduğunu gördüğünü belirttiği yer aldı. Şikayetçinin kamera görüntülerini incelediğinde saat 05.30 sıralarında cami içerisine bir erkek şahsın girdiğini, ardından caminin üst katına çıkarak güney nef pencere önünde yaklaşık 2 saat boyunca yattığını daha sonra aynı yolu takip ederek camiden ayrıldığını gördüğünü, şahsın girmiş olduğu yerin ziyarete kapalı bir yer olduğunu, herhangi bir güvenlik görevlisinin de bulunmadığını, oda içerisinde herhangi bir hırsızlık olayının olmadığını belirtmesi üzerine soruşturmaya başlandığı kaydedildi.

“UYUYAKALDIM”

İddianamede, ifadesi alınan sanık Atif Kasar’ın depresyon ilacı kullandığını, Ayasofya Camisine girdiğini, namaz kıldığını namaz kıldıktan sonra cami içerisinde çıkışını bulamadığını, bir süre sonra uyuyakaldığını, kapıya zarar verip vermediğini hatırlayamadığını söylediğine yer verildi. Olay günü saat 05.30 sıralarında sanığın Ayasofya Camisinin içerisinde bulunan kapalı yere rıza dışı girdiği, suça konu kapıya zarar verdiği kamera görüntüleri ve sanığın kısmi olarak ikrarı ile sabit olduğu anlatıldı. Sanığın “İbadethanelere ve Mezarlıklara Zarar Verme”, “Konut Dokunulmazlığını İhlal Etme” suçlarından 1 yıl 6 aydan 5 yıla kadar hapsi talep edildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir