Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Paris İklim Anlaşması’na uygun şekilde açlığı ve her türlü yetersiz beslenmeyi bitirmeye yönelik “Küresel Yol Haritası” sürecini başlattı.
Merkezi Roma’da bulunan FAO’dan yapılan açıklamada, 2015’te imzalanan Paris İklim Anlaşması’nda belirlenen insan kaynaklı sera gazı salınımlarının neden olduğu küresel sıcaklık artışını 1,5 santigrat derece ile sınırlandırma hedefine uygun olarak açlığı ve yetersiz beslenmeyi sona erdirmeyi amaçlayan “Küresel Yol Haritası”nı geliştirme sürecinin başlatıldığı bildirildi.
Açıklamada, “2030 yılına kadar 600 milyon insanın kronik açlıkla karşı karşıya kalma durumu ve giderek büyüyen küresel iklim krizi göz önüne alındığında bu yol haritası, dönüştürücü bir değişim çağrısında bulunuyor.” ifadeleri yer aldı.
Ayrıca açıklamada, Dubai’de devam eden BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı’nda (COP28) anlatılan gıda sistemleri ile iklimi uzlaştırmaya yönelik yol haritasında, temiz enerji, balıkçılık, gıda israfı, orman ve sulak alanlar, sağlıklı beslenme, hayvancılık, toprak ve su gibi 10 farklı alanda 120 eylem öngörüldüğü vurgulandı.
Tarım-gıda sistemlerinin net emisyon salıcılardan karbon yutuculara dönüşmesi çerçevesinde açlığı bitirmeyi amaçlayan küresel yol haritasına ilişkin açıklamada, “Yol haritası, karbon emisyonu açısından tarım-gıda sistemlerinden kaynaklanan emisyonları, 2030 yılına kadar 2020’ye nazaran yüzde 25 azaltmayı, 2035 yılına kadar karbon nötrlüğüne ulaşmayı ve bunları 2050 yılına kadar bir karbon yutağına dönüştürmeyi ve de yıllık 1,5 gigaton sera gazı emisyonunu yakalamayı hedefliyor.” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen FAO Genel Direktörü Çü Dongyü de “FAO’nun küresel yol haritası, bugün ve yarın herkes için iyi gıdaya ulaşmak amacıyla gıda sistemlerini dönüştürmek için iklim finansmanının önemini vurguluyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan FAO’dan yapılan bir başka açıklamada ise iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı ve gıda güvensizliğiyle mücadele için önemli bir fırsat olan tarımsal gıda sistemlerinin dönüşümünün azalan finansman nedeniyle tehdit altında olduğu da kaydedildi.